.

5 Pilot Üniversitenin Rektörü MAKÜ’de Buluştu

13.10.2017

Bölge Bilimi Türk Milli Komitesi tarafından düzenlenen 17. Ulusal Bölge Bilimi ve Bölge Planlama Kongresi’nin ikinci gününde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın açıklamalarıyla Kalkınma Bakanlığı tarafından 2006 yılında kurulan 41 üniversite arasında desteklenecek 5 pilot üniversite rektörleri Üniversiteler ve Bölgesel Gelişme panelinde Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ev sahipliğinde buluştular. Panelde 5 Üniversite rektörü kendi üniversitelerinin ihtisaslaşma projeleri hakkında geldikleri aşamayı aktardılar.

YÖK’E ERİŞİMDE 18-24 YAŞ GURUBUNA BAKILDIĞINDA DÜNYADA 2. ÜLKEYİZ

Panel Başkanlığını YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL’ın yaptığı “Üniversiteler ve Bölgesel Gelişme” konulu panelde, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan KARAKAYA, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim ÇAPAK, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem KORKMAZ, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın DALKIRAN panelist olarak katıldılar.

Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması konulu panelde Yüksek Öğretim Kurumu anlamında üniversitelerimizin çalıştıkları projeleri, bilim boyutlarını, strateji boyutlarını, neler yapılması gerektiğinin konuşulduğu panelde ilk konuşmayı Panel Başkanı YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL yaptı. Konuşmasına mesaj vererek başlayan MANDAL; YÖK Sistemleri veya YÖK Sınavı diye sınavlar var. Ülkemizde 2 milyonun üzerinde öğrenci bu sınavlara giriyorlar. YÖK’e erişimde 18-24 yaş gurubuna bakıldığında Dünyada 2. ülkeyiz. Yalnız istihdam boyutunda bunu söylemek çok zor. İstihdam boyutu iyi kurgulanmalı” dedi.

“Üniversitelerin tek tip yapıdan daha çok misyon odaklı farklılaşmaya ihtiyaçları var” diyen MANDAL, “Şimdiye kadar bütün üniversitelerin misyonları aynı idi. Üniversiteler misyonlarını farklılaştırmalı, çeşitlendirmeli. Bunun için 84 üniversite arasından 2006 yılında kurulan 41 üniversite belirledik. Bu 41 üniversiteden 5 üniversiteyi pilot üniversite seçtik. Ve bu 5 üniversite rektörü şuan burada. Üniversitelerinin ihtisaslaşma konularından bahsedecekler. Bunda amacımız bölgelerinin kalkınmasına katkıda bulunmak. Misyonda da başarılı olacağını kanıtlamak zorunda bu 5 üniversite. 2017 yılı itibari ile bu proje yürüyor. YÖK, üniversitelerin bölgesine odaklı olarak gelişmesi anlamında çalışmalarına da devam ediyor” dedi.

DİRENCİ YÖNETMENİN EN ÖNEMLİ KAYNAĞI BUNU ANLATMAK

Panel Başkanı YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL’ın konuşmasının ardından ilk konuşmayı Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar DEMİRCAN ÇAKAR yaptı. Sağlık ve Çevre konusunda Kalkınma Bakanlığı desteği alan Düzce Üniversitesi Rektörü ÇAKAR, Bölgenin kalkınmasına yönelik araştırmalar yaptıklarını, Düzce’ye değer isimli kitapla 170 proje ile birlikte yapılan işi sistematik olarak, desteklemeli olarak yapmayı düşündüklerini dile getirdi. Ülkedeki en önemli tıp fakültesinden birine sahip olan Düzce Üniversitesi hem sağlık alanında, İSKİ Su arıtması bölgesi olmasından dolayı da hem de çevre alanında çalışıyor.

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanındaki eksikliklerin giderilmesi, hem İSKİ su bölgesi, hem de 2. fındık üretim yeri olması dolayısı çevre alanına yönelen Düzce Üniversitesi birçok alanda da patent almış bir üniversite.

Önemli düzeyde fındık atığı ortaya çıktığını söyleyen Rektör ÇAKAR, iç fındığın değil, atılan kabuklarını tarımsal alanda değerlendirerek bölgeye artı bir katma değer kazandıracaklarını ve tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğini de fındıkların altında yetişen yararsız bitkiler yerine yararlı bitkiler yetiştirip, tıp alanında da ilerleyeceklerini söyledi.

Köy köy ilçe ilçe dolaşıp, gerek köy halkı, gerek ilçe halkı, gerekse muhtar ya da başkanlarla da görüşüp proje hakkında bilgilendirme yaptıklarını aktaran Rektör ÇAKAR, “Direnci yönetmenin en önemli kaynağı bunu anlatmak” dedi.

KIRŞEHİR FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYONDA MERKEZ OLACAK

Rektör ÇAKAR’ın konuşmasından sonra Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan KARAKAYA da ihtisaslaşma alanlarından bahsetti. Kırşehir’in değerlerinden yola çıkarak ihtisaslaşma konularını belirlediklerini söyleyen Rektör KARAKAYA, Jeotermal sıcak su, hayvancılığın Kırşehir’de geniş olarak yapılıyor olması, tarım alanındaki kaba yemin girdisinin eksikliği ve hayvan ölümlerini ele alarak ihtisaslaşma konularını belirlediklerini söyledi. Jeotermal’in değerlendirilebilmesi için fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin yapımına başladıklarını, sıcak suyun  hem merkezde hem de ilçelerde çıkması nedeniyle tüm sera işlerinde de kullanıldığını belirtti.

Kırşehir Üniversitesi’nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulunun, Tıp Fakültesinde fizik tedavi bölümünün ve Sağlık Yüksek Okulunun bulunduğunu sözlerine ekleyen KARAKAYA, seracılık konusunda yatırımcıya yol gösterip, hem şehrin hem de yatırımcının dikkatini bu yöne çekmek istediklerini, fizik tedavi ve rehabilitasyon ile de il dışından hastaları Kırşehir’e çekmek istediklerini belirtti. Kaba yem konusunda da Kırşehir’in Türkiye ithalatının %40’ını barındıran ve et üretiminde markalaşmaya yakın bir şehir olduğunu. Fakat kaba yem konusunda %10’unu karşılayabildiklerini, bitki çeşitliliği ile kaba yemi geliştirip, İthalat konusunda Türkiye’nin daha iyi yerlere gelmesini sağlayacaklarını sözlerine ekledi.

“Kalkınma alanında 7 proje var ve bu 7 proje 2 ana başlıkta toplanıyor” diyen Rektör KARAKAYA, 2 ana başlığın kaba yem ve jeotermal olduğunu söyledi.

BİNGÖL’ÜN BAL KALİTESİ ENDEMİK BİTKİLERDEN KAYNAKLANIYOR

Daha sonra Arı ve arı ürünleri ve endemik bitkiler alanında destek alan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim ÇAPAK da bir konuşma yaptı. ÇAPAK konuşmasında arı ve arı ürünleri ve endemik bitkilerin birbiri ile özdeşleştiğini ve bu alanda aldıkları destek ile hali hazırda kaliteli bal’a sahip olan Bingöl’ün bal kalitesindeki önemin endemik bitkilerden kaynaklandığını ve bölgeyi bilgilendirip, heyecanlandırmak istediklerini de sözlerine ekledi.

ÇAPAK’ın konuşmasının ardından ev sahibi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem KORKMAZ da hayvancılık alanında aldıkları destek ile ilgili konuştu.

PİYASADA ÜRETİLEN ÜRÜNLERE LOGOMUZU VEREREK PİYASA FARKI OLUŞTURMALI

Bölgenin geçiminin hayvancılığa dayalı olan Burdur’da göreve geldiklerinden itibaren hayvancılık alanında projelerinin olduğunu, Kalkınma Bakanlığı tarafından da böyle bir destek verileceğinde hemen müracaat edip 5 pilot üniversiteden biri seçildiklerini belirtti. İlk olarak Burdur Gelişim Merkezini kurduklarını ve sektör, sanayi ve üniversite işbirliğine önem verdiklerini sözlerine ekleyen Rektör KORKMAZ, hedeflerinin Burdur’un üniversitesi Burdur’un temel sorunlarına çözüm üretecek çalışmalar yapması olduğunu söyledi. Bu sürece dahil olmadan önce süt teknolojileri merkezini ve hayvan hastalıkları tanı merkezimizi de kurmuştuk diyen Rektör KORKMAZ, “Burdur’un nüfusunun %50’si hayvancılıkla uğraşıyor ve bizim de geçmişi güçlü 25 yıllık bir Veteriner Fakültemiz var. Fen – Edebiyat fakültemiz çok değerli hocalarımız var. Toplumun beklentisini de yoklayarak hayvancılık alanında ilerlemek, akademik bilgilerimizi yetiştiricilerimizle üreticilerimizle bütünleştirmek istedik. Bu konuda sektörün liderleri ile ön çalışma ve çalıştay yaptık. Bu çalıştayda 10 temel proje ortaya çıktı. Bu 10 temel projede de 40 uygulama projesi çıktı. Türkiye’de çok sayıda Üniversite sanayi işbirliği denendi çok başarılı olunamadı. Ama ilk defa akademi ve sektör somut planlarla biraraya gelecekler. Çok sayıda model denemesi yapacağız. Temel olarak 3 noktada yoğunlaşacağız. Üniversitemizin  kampüs içerisinde akademisyenlerimizin ARGE temelli yapacağı çalışmalar, Üniversitemizin uygulama çiftliklerinde hocalarımız bir takım deney ve denemeler yaparak bulgularını kamuoyu ile paylaşmak son modelimiz ise sektörün üniversitedeki hocaları ile birlikte gerçek uygulamalara yönelik çalışmalar yapmak. Sektör bize gelmeden biz sektöre gideceğiz. Bütün sektörle dijital ortamda konuşma yapacağımız iletişim kuracağımız ciddi bir projemiz var” dedi.

Rektör KORKMAZ son olarak, “Üniversitenin yapacağı öyle hizmetler tanımlamalıyız ki, piyasada üretilen ürünlere logomuzu verebileceğimiz, tescilini yapabildiğimiz piyasa farkı oluşturabilecek itibari bir değer kazandırmayı planlıyoruz” dedi.

AŞIK İLE MAŞUK BİR TÜRLÜ BULUŞAMADI

Son konuşmayı da Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın DALKIRAN da Uşak denildiğinde ilk akla gelen 3 alan olduğunu ve bunların da deri, tekstil ve seramik olduğunu söyledi.

3 alanda çalışma yaptıklarını belirten Rektör DALKIRAN, bu alanların ortak birleşim alanı olan tasarım alanında da ilerleyeceklerini bu yönde çalışmalar yapacaklarını sözlerine ekledi.

120 bin ton pet şişenin Uşak’ta lif haline dönüştüğünü söyleyen DALKIRAN, Türkiye seramik konusunda dünyada 9. sırada Uşak ise Türkiye’de ilk sıralarda yer alıyor. 3 alanda ilerlemek istediklerini sözlerine ekledi. Üniversite sanayi işbirliğini de aşk olarak gördüğünü söyleyen Rektör DALKIRAN “ancak aşık ile maşuk buluşamadı” biz bunların buluşmasını sağlamaya başladık diyebiliriz. Uşak’ta özellikle son 7 ay içerisinde bizim elemanlarımız akademisyenlerimiz sanayideler ve OSB başkanı başkanlığı olmak üzere onlar da üniversitedeler” dedi.

Kongrede karşılıklı soru ve cevapların ardından Rektör KORKMAZ Panel Başkanı ve panelistlere MAKÜ anmalığını takdim etti.


Görseller

DUYURULAR

  • Rektör Dalgar'ın Kurumsal Akreditasyon ile ilgili Açıklaması | 25.04.2024
  • Rektör Dalgar’ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Mesajı | 22.04.2024
  • Mazeret Ara Sınavlarına Başvurular Hakkında Duyuru | 22.04.2024
  • Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar'ın Ramazan Bayramı Mesajı | 09.04.2024
  • Acı Kaybımız... | 01.04.2024
  • MAKÜ Üniversite Öğrencileri Proje Yarışması | 29.03.2024
  • Acı Kaybımız.. | 25.03.2024
  • Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar'ın 18 Mart Mesajı | 18.03.2024
  • Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar'ın Üniversitemizin Kuruluşunun 18. Yıldönümü Mesajı | 17.03.2024
  • Acı Kaybımız... | 16.02.2024
  • Güney Kariyer Fuarına Gidiyoruz! | 06.02.2024