Öğretmen Okulları 169 Yaşında

Öğretmen Okullarının 169. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rafet AYDIN tarafından "Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme ve Sorunları" konulu konferans verildi.

Eğitim Fakültesi A Blok Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Öğretmen okulları mezunu Vali Yardımcısı Hayri SANDIKÇI, Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sibel KARAKELLE, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Nihat KARAER ve Doç. Dr. Perihan ÜNÜVAR, Akademisyenler ve Öğrenciler katıldı.

Programda ilk konuşmayı Vali Yardımcısı Hayri SANDIKÇI yaptı. Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 169. Yıl dönümünü kutlayarak başlayan Vali Yardımcısı SANDIKÇI;  “Eğitim, insanın hayatında doğuştan mezara kadar devam eden bir süreç. Eğitime önem veren toplumların ve kişilerin nasıl geliştiğini, nasıl kalkındığını, nasıl olgunlaştığını, ama eğitimden uzaklaşan kişi ve toplumların da nasıl dağıldığını, zayıfladığını ve tarih sahnesinden de çekildiğini üzülerek acı bir şekilde görmekteyiz. Bu nedenle eğitime her zaman her daim önem vermek zorundayız. Bu gerçeği iyi bilenlerden birisi de Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK  “Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder” demiştir.

 “Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 169. Yıldönümü kutlu olsun” diyerek konuşmasına başlayan Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sibel KARAKELLE şunları söyledi; “Öğretmen okullarının kuruluş tarihinin son 52 yılına hizmet etmiş Eğitim Fakültemizin, 10binlerce mezunu vatan hizmetkarı olarak Anadolu’da yaydığı ışık ve sağladığı başarıyla bayrağını yüceltmeye ve ülkesini yükseltmeye devam etmektedir. Zira mezunlarımızın başarılarını duymakta, görmekte ve bilmekteyiz. Mezunlarımızdan aldığımız haberlerin onurunu ve gururunu yaşamaktayız.  MAKÜ Eğitim Fakültesinin yetiştirdiği öğretmenler daim ayrıcalıklı olmuştur ve olmaya da devam edecektir.

 Sevgili öğretmenlerim, sizlerde birkaç yıl sonra bu ulvi tarihin ve görevin bir parçası olacak ve  eğitim ordusuna katılacaksınız. Sorumluluğumuz kutsal… Ben sizlerin bu mesuliyeti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hakkıyla taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Hepinizin yolu açık olsun.

Kıymetli meslektaşlarım,  İstikbalimizin mimarı vatan hizmetkarı öğretmenlerimizin yetişmesine verdiğiniz emeklerden dolayı öğretmen adaylarımızın huzurunda sizlere teşekkür ederim. Akademik anlamda da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültemiz 2016 Akademik Teşvik Sıralamasında değerlendirmeye alınan 62 Üniversite arasında 7. sırayı almıştır. Fakültemizin ve Üniversitemizin değerine değer katıyorsunuz.  Başarılarınız Daim olsun, Var olun...

Görevi esnasında şehit edilen öğretmenlerimiz başta olmak üzere vefat etmiş tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle tekrar yad ederken hepinize Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sibel KARAKELLE’nin konuşmasından sonra, Öğretmen Okullarının 169. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rafet AYDIN’ın "Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme ve Sorunları" konulu konferansına geçildi. AYDIN konuşmasında ; “Eğitim insanın doğumu ile başlayan ve ölümüne kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte insanlara çeşitli bilgi, beceri, tutum ve değerler kazandırılır. Eğitim, kişinin zihnî, bedenî, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının en uygun şekilde ya da istenilen bir doğrultuda geliştirilmesi, ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür. Bu amaçlar açısından bakılınca da toplumların ekonomik, siyasal, sosyal ve ahlaki hedeflerine ancak planlı eğitimle ulaşmaları mümkündür.  Tarihî bir oluşum içinde sosyal bir kurum hâline gelmiş bulunan eğitim, kendisini en açık bir şekilde okul sistemi ile göstermektedir. Eğitime sosyal bir görünüm kazandıran da ailedeki sosyalleşme ve eğitimden ziyade öğretmenliğin bir meslek olarak ortaya çıkması ve gelişmesi olmuştur. Bugün okulun ve öğretmenlik mesleğinin tarihçesi hakkında kesin bilgiler vermek mümkün olmamakla birlikte, öğretme-öğrenme işinin insanlık tarihi ile başladığı kabul edilirse öğretmenlik mesleğinin de dünyanın en eski mesleklerinden biri olduğu kabul edilmektedir. Her milletin kendine özgü bir eğitim sistemi vardır. Bu sistem o toplumun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik yapı ve özelliklerine uygun olarak kurulur ve geliştirilir. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasının hemen arkasından Türk toplumunun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik yapısına yeni şeklini verenler; bu yeni yapıya uygun, onu yaşatacak, yeni nesilleri yetiştirecek olan eğitim sistemini kurmayı ihmal etmemişlerdir.  Hatta yeni eğitim sistemini kurma çalışmalarına Cumhuriyet öncesi dönemde, Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır. Türkiye’nin modern bir toplum olma yönündeki çabaları incelendiğinde eğitimin, bütün bu ileri hamlelerin temelini teşkil ettiği görülür.  Yaklaşık bir buçuk asırdan beri devam eden batılılaşma hareketleri içerisinde, eğitim kurumları ile öğretmenlerin, özel bir yeri olmuş ve eğitim, toplumun yapısını değiştiren ve topluma daha iyi yaşama seviyesi sağlayan dinamik bir sosyal kuvvet olarak kabul edilmiştir” dedi.

“Eğitim sistemini toplum sisteminden ve toplumsal ihtiyaçlardan bağımsız olarak düşünmek mümkün değildir” diyen Yrd. Doç. Dr. Rafet AYDIN;  “Bir toplumun, bir ülkenin geleceği için öğretmen ve öğretmenlik mesleği üzerinde gereğince ve yeterince durulmalıdır. Bir eğitim sisteminin en önemli öğesi öğretmendir. İyi eğitimi iyi öğretmenler, nitelikli öğretimi de nitelikli öğretmenler yapar.  Öğretmenlik mesleği; 4 Haziran 1973 tarih ve 1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda ele alınmış, değerlendirilmiş ve öğretmenlik; “Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili öğretim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir” diye tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi mesleğimizin sorumlulukları büyük ve görevimiz ise kutsaldır.

“17-18 Mart’ta Ankara’da YÖK tarafından düzenlenen Eğitim Fakülteleri Lisans Programları Geliştirme ve Güncellenme Çalıştayına Üniversitemizi temsilen katılanlar arasındaydım. Burada öğretmen yetiştirme konusunda değişikliklerin yapılması, nitelikli öğretmen yetiştirilmesi açısından görüşlerimizi sunduk. 21 Nisan’da da Antalya’da ikinci bir çalıştay yapılarak bu konuda reforma edilecek konular kesinleşecek.  Bir ülkede eğitim ve bilimin değer ve  önem kazandırılması için önce öğretmenin önem ve değer kazanması gerekir” dedi. Konferans, soru ve cevaplarla son buldu.

Konferansın sonunda Vali Yardımcısı Hayri SANDIKÇI ve  Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sibel KARAKELLE, Yrd. Doç. Dr. Rafet AYDIN’a Üniversitemiz anmalığını takdim ettiler.