YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL; “Hedef Bölgenin Kalkınması”

Burdur ili sektörel rekabet gücünün arttırılması tarım ve hayvancılıkta farklılaşarak bütünleşiP Kalkınması için yapılacak olan 23-24 Aralık Hayvancılık Sektör Çalıştayı ön hazırlık toplantısı yapıldı.

YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL’ın katıldığı toplantıya Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet KARACA, Prof. Dr. Durmuş ACAR, Rektör Danışmanlarımız Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR, Doç Dr. Ömer TEKŞEN, Yrd. Doç. Dr. Mustafa KILINÇ, proje paydaşları ve akademisyenler katıldı.

YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL’ın ve proje paydaşlarının katıldığı toplantıda ilk konuşmayı Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ yaptı. KORKMAZ yaptığı konuşmada; “18 Ekim’den beri üzerinde çalıştığımız, Aralık ayında da tarihi netleşecek olan esas yol haritamızı çizeceğimiz sektörle birlikte temalar üzerinden ve alt projeler üzerinden çalışmaları yürüteceğimiz bir toplantımız olacak. Bugün bu toplantının detaylarını tartışacağız. Katılımcıların çerçevesini belirleyeceğiz. Her gurupta akademisyen, girişimci, sivil toplum örgütü ve konunun uzmanı kim varsa, sadece Burdur ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi değil, Türkiye’de kamu kurumlarında, ya da alanında uzman kişileri de davet edeceğimiz bir toplantı olacak. Sayın YÖK Başkan Vekilimiz esas bu projenin fikir mutfağında yer alan Hasan MANDAL hocamız da buraya geldi. Kendisine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Projenin YÖK açısından önemini anlatmak amacıyla yaptığı konuşmasında Prof. Dr. Hasan MANDAL; “Yüksek Öğretim anlamında baktığımızda 7.3 milyon öğrencimiz var. Ülke nüfusu ile orantılandığı zaman çok önemli bir rakam. Avrupa’da bir çok ülkenin nüfusundan daha çok bir öğrenci kitlemiz var. Üniversitelerin 7 milyon bireye bilgi beceri ve bir yetkinlik vermeleri gibi bir asli görevleri var. Bunun yanında üniversitelerin Üniversite dediğimiz zaman bir araştırma yapması gerekiyor. Kendi hem evrensel ölçüde, hem ulusal ölçüde, hem bölge ölçeğinde, hem de akademik kariyer noktasında bir araştırma yapması gerekiyor. Bunların da ötesinde topluma bir değer üretmesi lazım. Bu hem yetiştirdiği insan kaynağıyla, hem yapmış olduğu araştırmayla. 2015 yılı ortasına kadar ülkemizdeki üniversiteler dediğimiz zaman buğum 184 üniversitemiz var, tümünden aynı işlevi yapmasını bekliyoruz. Ama bunun misyon noktası, ihtisaslaşma noktası ön planda değildi. 2015 yılı Haziran ayında bununla ilgili olarak YÖK dedi ki, bu kadar büyüyen bir kitlemiz var, bu elimizde bir değer. Bu değer bir nitelik boyutunu konuşturmak istiyorsak, nitelikli insan kaynağı, nitelikli araştırma diyorsak, bunu daha iyi tanımlayabilmemiz lazım. Üniversitelerimizi misyon farklılığına götürmemiz lazım. Her üniversitemizin aynı misyonda ve aynı ihtisaslaşmada olmaması lazım. Bu konuda Kalkınma Bakanlığımız ile birlikte uzunca bir tasarım değeri oldu. İki tane büyük ülke toplantısı yapıldı. YÖK Başkanımızın da katıldığı birisi Bingöl’de diğeri Ordu’da Haziran 2015 ve Ağustos 2015’te toplantı yapıldı” dedi

Rektörlerimizde farkındalık oluşturmaya çalıştık diyen YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan MANDAL, “Dedik ki, ülke böyle bir değişim noktasında buna ihtiyacı var ve bu misyon farklılaştırmasını Sayın Cumhurbaşkanımızın da göndermesiyle öncelikli olarak Bölgesel Kalkınma odaklı olması birincil önceliğe alındı. Bölgesel Kalkınma odaklı misyon farklılaşması ülkenin en üst yönetimi yani Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, o dönemin hükümet programlarına girdi. Çalışmalar yapıldı ve 2016’da da 2006 yılından sonra kurulmuş tüm Devlet Üniversitemiz, 41 tane üniversitemiz Ankara’ya davet edildi. Kalkınma Bakanımız Yüksek Öğretim Kurulu Başkanımızla bir toplantı yapıldı. 41 Üniversite rektörümüze dendi ki, böyle bir çalışma ülkemizde başlıyor, artık biz üniversitelerimizi tek tiplilikten olması gereken misyon odaklı, ihtisaslaşma odaklı çeşitlendireceğiz. Üniversitelerin kendi katacakları değer anlamında rekabete sokulması, bu nedenle 2006 yılından sonra kurulmuş üniversitelerin hepsi şehir ve bölgenin gelişimi odaklı. Ama gelmiş olduğumuz aşama bütün üniversiteler ne yazık ki, birbirinin benze üniversiteler. Esasında ihtiyaç öncelikle o bölgenin gelişimi. Bu üniversitelerin kurulmasındaki temel mantık da oydu. 41 üniversitemize niyet beyanında bulunun. Biz bu üniversiteleri hem yönetim anlayışıyla, hem destekleme fonlama mekanizmasıyla, hem insan kaynağı anlamında, bölgesel kalkınma noktasında, hem YÖK odaklı bir destekleme, hem de Kalkınma Bakanlığı odaklı bir destekleme. Ama en önemlisi bütün maddi destekler ötesinde ülkemiz gündeminde bu üniversitemiz bu konuda ihtisaslaşmıştır noktasında buna senatoların da karar almasını istedik. Rektörün gelip, geçici olarak değil, üniversitenin kalıcı misyonu noktasında olsun diye senatolarımızdan istedik. 41 üniversitemiz arasında 24 üniversitemiz ben bu işe adayım dedi. Bize Temmuz ayının başında niyet beyanları gönderildi. Bu 24 üniversitemizin bir değerlendirmesini yaptık. Bölgenin özelliği, bölgenin önerilecek konudaki özelliği, üniversitenin bu konudaki potansiyeli ve bölge üniversiteleri açısından üç ana parametreden bir çok alt parametresi ile bir takım ölçüm yöntemleri ile, değişik istatistikler de dikkate alınarak, Kalkınma Ajansından, TUBİTAK’tan, TUİK’ten bir çok bilgi alınarak referanslandırma yapıldı. Ve 15 tane üniversitemizin  bu sürece daha hazır olduğu görüldü. Bu rektörlerimiz tekrar çağırıldı, hangi ihtisaslaşma alanına yoğunlaşacaksa o yönde bir rapor hazırlanması istendi. 12 üniversitemiz biz kendi raporumuzu gönderiyoruz dedi. Bu 12 üniversite ile Ekim ayının başında her biri ile Rektörleri düzeyinde ilgili ekibi ile birlikte gelip, direkt bunu YÖK’te ilgili komisyona sunum yaptılar. Zor bir sınavdı. Ve bu süreçte 5 üniversitemiz belirlendi. 1.5 yıllık bir çalışmanın sonrasında belirlendi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitemiz de hayvancılık alanında bu 5 üniversiteden birisi olarak seçildi ve 18 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan açıklama ile kamuoyu bunu duymuş oldu. Bu hem ülkenin en üst makamlarının bakanlıkların kamuoyunun ve basının da ilgi duyduğu bir şey. Başarılı olmak zorundayız. Bu başarı üniversiteniz boyutunda, iliniz boyutunda, Yüksek Öğretim boyutunda,  ülkemiz boyutunda. Bu çalışmaya baktığımızda dünya ile karşılaştırdığımızda çok fazla örneği var ama kendi ülkemiz boyutunda baktığımızda çok fazla örneği yok. Sizlerin yapacağı çalışma ile hem bölge, hem ülke, hem de uluslararası anlamda paylaşabileceği bir model çıkarmaya çalışacağız. Hedef Bölgenin kalkınması. Üniversitemizde öğrencisi, hocası akademik personeli, sektörleri bu projenin içinde görmeliler. Bu bölgede açılacak fakülteleri gözlemleyeceğiz. Bu çevrede bu tarz bir program açma değil de farklı destekleyici programlar açma yoluna gideceğiz. Şehrinize katkı boyutunu konuşuyor olacağız” dedi.

Toplantının paydaşlarla yapılacak olan diğer bölümü ise basına kapalı olarak devam etti.