Süt Sektörü Nereye Gidiyor?

Üniversitemiz Gıda Topluluğu tarafından “süt sektörü nereye gidiyor” isimli panel düzenlendi. Veterinerlik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kamil ÖZCAN, Köy-Koop Başkanı Yakup YILDIZ, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Oktay DARCAN ve Duranlar Süt İşletmesi Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman DURAN konuşmacı olarak katıldılar.

Veteriner Fakültesi’ndeki panele, Vali Yardımcısı Bülent UYGUR, Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet KARACA, öğretim üyelerimiz ve öğrenciler katıldı.

Oturum Başkanlığını İlhan GÜN’ün yaptığı panelde ilk konuşmayı DSYB Başkanı Kamil ÖZCAN yaptı. Burdur hayvancılığının tanıtımının yapıldığı film gösterisiyle başlayan konuşmasında ÖZCAN; “Burdur’da böyle bir toplantının yapılması hem bizleri hem üreticiler, hem siz öğrenciler açısından verimli olacağına inanıyorum. Verimli hayvanlar üretmek için ne yapmamız gerektiğini düşündük ve önce kooperatifleştik ve ardından da ıslah dedik. 250 yıl önce başlayan ıslah çalışmaları teknolojinin gelişmesi ile DNA, genetik, klonlama gibi çalışmalarla ıslah ön plana çıkarıldı. 1920’li yıllarda kanunu yapılmış olan ıslah, 1995 yılında damızlık birlikleri kurulduktan sonra ıslah çalışmaları Türkiye’de de başlatılmış oldu” dedi. Burdur’daki ıslah çalışmalarının Türkiye’nin biraz daha ilerisinde olduğunu söyleyen Başkan ÖZCAN, 70’li yıllarda suni tohumlamanın benimsetildiğini, ıslah çalışmalarının Burdur’a katkısının büyük olduğunu ve yılda 30 bin damızlık düve üretildiğini ve bir o kadar da etlik dana üretildiğini de sözlerine ekledi.

Islah çalışmalarında en önemli kurumun DSYB olduğunu söyleyen ÖZCAN; “1995 yılında kurulan DSYB’nin şuan 4 bin üyesi var. Burdur’da günlük 1100-1200 ton süt üretiliyor. Ve sütümüzün kalitesi ve değerleri ile dikkat çekiyoruz. Doğru besleme ile her mevsim doğuran inek sayısı ve süt miktarlarında eşitlik olmakta diğer bölgeler gibi çok düşüş yaşanmamaktadır” dedi.

BURDUR HER ZAMAN İLKLERİ YAPMIŞTIR

Sütün maliyetinin düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Başkan ÖZCAN, “Sözleşmeli süt üretim modeline geçiş sorunlu olacak gibi görünüyor, dayatmaya dönüştü. Eğer üzerinde sağlıklı şekilde çalışılırsa güzel bir proje olacağını düşünüyoruz” dedi. Yeni desteklemeler hakkında da tiyolar veren Başkan ÖZCAN, 120 günü doldurmayan buzağıların destek alamayacağını belirterek, birliklere kayıtların ön plana çıkacağını söyledi.

Köy-Koop Genel Başkanı Yakup YILDIZ ise Dünyada Süt Gününün ilk kez 1953 yılında, Ülkemizde ise 1993 yılında kutlanmaya başlandığını, Burdur’da hangi ilçeye, köye, beldeye giderseniz gidin, kooperatifsiz hiçbir yer olmadığını söyledi. Burdur’da  tek Köy-Koop Örgütünün olduğunu söyleyen YILDIZ, “Sulama, tarım, hayvancılık, süt kooperatifleri olarak 262 Kooperatif tek çatı altında toplandık. Bunun 255 Kooperatifi sütle ilgili faaliyet göstermektedir. 1200 ton günlük süt üretimimiz var. Burdur’da süt satma oranı %34’lerde. Burdur yine bir ilki başardı. Valilikle, belediyemiz ile, milletvekillerimizle birlikte kenetlendik. Köylerde süt toplama merkezi olacak dedik ve bunu başardık. Avrupa Birliği’ne mobil süt laboratuvarı projesini sunduk. 183 bin Euro hibe destek aldık. Arz fazlası sütte Türkiye’de örgütlerin zayıf olduğu bölgelerde bu sarsıntı büyük bir deprem gibi olurdu. Burdur’da örgütlenme çok iyi. Burdur Türkiye’de süt fiyatında 1.15’in altına düşmeyen tek il. 2014 yılı Haziran ayından bu yana süt fiyatları hiç artmadı, mazot arttı, yem arttı, maliyetler arttı ama köylünün süt fiyatı neden artmadı? Bakanlığımıza sesleniyoruz. Bizler sahalarda çalışan insanlarız. Bunları sahada yaşayan bilir, lütfen bizlere sorun, sütün sanayiye ulaşmasındaki sıkıntıları bize sorsunlar, fiyatları bize sorsunlar” dedi.

Panelde diğer bir konuşmayı da Duranlar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman DURAN yaptı. Yıllık 18.5 milyon ton süt üretildiğini söyleyen DURAN; “Türkiye’deki süte bakınca dünya ile rekabet edecek durumda değil. Burdur Türkiye’nin Hollanda’sı deniliyor. Ama kral çıplak bunu görmüyoruz. Üretim var ama tüketim maalesef yok. Bu üretimi iyi değerlendirmek lazım. Okul sütü projesi, Burdur Belediyesi’nin arz fazlası sütlerden peynir ve tereyağı dağıtımı buna iyi bir örnektir” dedi.

Panelde son olarak konuşan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Oktay DARCAN ise, süt sektörünün son 5 yıldır her yıl 1 milyon ton artarak büyüdüğünü belirtti. Şuan 18 milyon ton olan süt üretiminde desteklemelerin payının da olduğunu söyleyen DARCAN, “Denetim ve hijyene Bakanlık olarak 1995 yılında başladık. Gıda, yem güvenilirliği, halk sağlığı, çevre temizliği, ile üreten, işleyen, tüketen zinciri sektörün ayakta kalabilmesi için çok önemli. Denetim işlemlerinde üretimden tüketime kadar ahırda başlayıp, hayvan sağlığından, sütün tanka koyulmasına, fabrikalardan marketlere kadar hepsi denetleniyor. Denetim ağının her geçen gün yenilenmek zorunda. Bakanlığımız da denetim ağını her geçen gün genişletiyor. Burdur’da 19 süt işletmesi, 500 süt toplama merkezi bulunuyor. Bu rakam Türkiye bazında çok iyi bir rakam. Türkiye genelinde ise 2 bin işletme, 6 bin süt toplama merkezi bulunmakta. Burdur bu durumda çok iyi. Burdur süt toplama zincirinde Balıkesir’den sonra 2. sırada yer alıyor” dedi.

Soru cevap şeklinde devam eden panelin sonunda, Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet KARACA tarafından konuşmacılara üniversitemiz anmalığı takdim edildi.